11 Eylül 2014 Perşembe

Sehir ustune geldiginde, evet KABAK KOYU'nu hatirla....

Kabak koyu anlatılmaz yasanır aslında cidden. Oraya gitmeden o kafayı yasamadan kelimeler yetersiz kalabilir.


Doganın icinde olmak, sıfır gurultu ortamında kafayı dınlemek, tepelerden kus misali manzaraya dalmak, gece yıldız takımlarının gorulebildigi gokyuzune yeniden tanıklık etmek, hicbir tanım yeterli degil sanki.



Dalaman havalimanından gidicekseniz benim gibi sepet olmaya o dolmustan digerine atlamaya kendinizi alistirin derim. Once dalaman-Fethiye icin Havas’a biniliyor sonra Fethiye otogarının kosesinden gecen Faralya dolmusuna binilip Oludeniz uzerinden vadilere cikiliyor. Yolda mutlaka sol taraftda oturun inanılmaz manzaralar var. Yollar kotu, virajli ve dar bu arada. Sonra Faralya koyu tepesinde inip, Kabak vadisi icine giden dolmuslara da binip campinge ulasabilirsiniz.


Ben, Shambala’da bence  vadinin en guzel konaklama yerinde kaldim. Shambala, en tepede konumlanan butik kendi halinde bir yer. 



Denize yurumek evet 10-15 dakika ama hic koymuyor insana bir sure sonra. Agac evler, bungalowlar cesit cesit Shambala’da. Odanız olsa da, isterseniz bizim gibi buyuk alanda pikeleri alip serili yataklarda da uyuyabilirsiniz gokyuzundeki binlerce ısıldayan yıldızla beraber.






Bazı evlerde asagidaki fotoğraftaki  gibi cam yok.  Perde var ve gece acin perdeyi daliın yıldızlara pufur pufur esintiyle beraber. Isterseniz cibinlik var her odada sineklerden korunmak icin. Her odanın banyo konsepti farklı ama banyonuzdan asagidaki goruntuye tanıklık etmek ayri guzel:)

















Shambala bence bir album filan cikarmali. Playlistler mukemmel tam atmosfere uygun. Bir komun hayati var gibi ortamda. Herkes birbirine inanilmaz saygılı, toleransli, ayip yok, dedikodu yok, guzel muhabbet var. Gece bari aciyorlar ve inanilmaz guzel kokteyler yapiliyor bu arada.



Yemekler tam bana goreydi. Bol zeytinyagli, sebze ve isterseniz et-balik da var tabii. Ayrıca pecetelikleri fotograflayamadan duramadim:) Bir de havuz var kuvetten hallice buyuk ama tepeden kocaman bir su akiyor masaj etkisi yaratan. Havuzun en guzel yani tepeden butun koya, denize bakarak dinlenebiliyorsun suyun icinde. Bir de her yerde hamaklar, rahat koltuklar, yayılabiliyorsunuz istediginiz kadar. Hatta aksamdan kalmaysaniz istediginiz yerde uyuyun istediginiz kadar. 


Kabak’in denizinin icine edilmis ne yazik ki. Sabah erken saatte güzel bir de aksam 6’dan sonra. Bazi campingler izinsiz atıklarını denize dokuyormus ve olusan manzarayi tahmin edebilirsiniz. Kabak’a deniz keyfi yuzmek icin degil, manzara doga icin gidin derim.  Sahilde kocaman bir golgelik var altinda oturabilirsiniz ve muzik yapan, birden kalkip dans etmeye baslayan gruplara taniklik edebilirsinizJ


Biz daha cok bir ust katta cimlerin ustundeki minderlerde yuvarlanmayi tercih ettik. Bu alan Natural Valley’e ait bir yer ama birsey yemek icmek zorunda degilsiniz. Diyorum ya Kabak’ta hicbir seye zorunlu degilsiniz, rahat olun herkes o kadar sakin ki. Cimlerin ilerisinde sonda cardak var bir de orayı oneririm golge olmasi acisindan. 

Magaraya giden kayaliklar ve biz

Camping yolunda bir bar

Gelelim aktivitelere. Aktivite demek bildginiz dag kecisi gibi yuvarlana yuvarlana yürümeye alismak, trekking demek Kabak icin. 1. Aktivitemiz magara icinde yuzmek. Bunun icin koyun sonuna yuruyun zaten tasların uzerindeki kırmızı isaretler sizi goturuyor bir sekilde. Sonra asagi inip kayaliklarin uzerinde ziplayin, sular ustunze gelsin,ayaginiz kaysin ama yine de deneyin. Cok gizli bir yerde, tam kayalikların bitiminde bir bakiyorsunuz bir magara var iceri dogru. Sonra kayaliklardan atliyorsunuz ve cup karanlik bir magara icinde yuzme keyfi, disaridaki turkuaz renk suyun isikla oyunlari, ve doganin muhtesemligi...Telefonla gitmek goze alinmiyor, cantalari daha tepede birakiyorsunuz cunku magara girisinde canta koymaya yer yok. Tum gelen dalgalar kayaliklarin ustunde. O yuzden fotograflayamadim dostlar. Ama gidin bulun yuzun burada derim. 

2. aktivitemiz ise beni benden alan, ve gittiginizde biraz hayal kirikligi yaratan SELALE. Yok boyle bir tirmanis dostlar. Arkadaslarimla;2 saatlik tirmanma üzerine  suyumuz bitip buharlasmak uzereyken  geri donme karari aldik selaleyi gorme fikrinden vazgecerek hem de. 


Aslinda iki yol var. Kısa yol ve uzun yol. Kısa yol bildigin nehir yatagının ortasından suların icine gire cika, duz dimdik kayalara tirmanarak giden yol. Biz her Turk gibi kisa yola girip ilk 5 dakikada pes edip, sonra uzun yolu takip eder olduk.  Burasi aslinda Likya yolunun da bir parcasi. Yolda bir suru yabanci ;Likya yolunu yuruyen insanlarla da tanisip soluklanma molalarında konusma sansiniz oluyor. 
Selale yolundan bir kesit
Kesinlikle spor ayakkabi, sicak icin bol bol su alin yaniniza gideceksiniz. Uzun yoldan sonra biz yanlıs bir yere sapip selale yolundan ciktik bildiginiz dimdik yere tırmanip sonra olmuyacak diye asagi butun tas parcalarinin  bir adiminla yuvarlanmasi hissi ile geri donduk bir sekilde. Bir ara dedim  buraya kadarmisJ  Neyse sonra selaleyi bulduk bir sekilde ama bildigin bir su birikintisi oyle girip yuzmeler filan hayal unut. Su iciyorsun daha yukarıdaki kaynaktan doya doya yalnız.

Haziran’da guzel oluyormus, havadan dolayı da kuruyor dediler. Tam 4 saatimizi aldi bu selale macerasi. Tavsiye edermiyim, ederim ama bilen birisiyle yururseniz ve donanimli giderseniz daha keyifli olabilir. Bir de tepeden manzaralar super asagidaki fotograf gibi. Vadi kavramını hissedebiliyorsunuz bu yürüyüs sırasinda.


3. aktivite ise bir motor kiralanip yan koy Cennet koyuna gitmektir. Cennet koyundan bir onceki Soguksuyu koyunda diyorsunuz  ki iste su, deniz, turkuaz rengi icinde yuzmek budur. Deniz degil havuz bence..Cennet koyu da cok guzel bakir bir koy.

SOGUKSU KOYU

CENNET KOYU

Sanirim Kabak’tan sonra buraya ziplayacak doga tatili icin mekanlar. Su an sadece Cennet kamp diye yine tırmanarak ulastiginiz bir camping alani var o kadar. Bu kampın icinde magara var. Eskinden magaradan denize kadar yurunup denize giriliyormus ama zamanla kapanmis yol. Belirli zamanlarda gruplar gelip magara icinde saykodelik partiler veriyormus. Biz gittiğimizde kampta hic kimse yoktu mesela. Oyle gruplar gelip kalip gidiyormus 3-5 gun. Magaranin icinde inanilmaz serinliyorsunuz bu arada. Degisik bir kafa, dogayla icice tatilin son noktalarindan olabilir bu kamp. 







Durduramiyorum kendimi Kabak koyu icin yazmaktan..Aslinda biliyormusunuz; sunu goruyorsunuz ki insan doganin icinde yani geldigi yerde daha mutlu oluyor ister istemez. Trekking, tirmanma sirasinda da goruyorsunuz ki ne kadar ugrassan da bir yerde kontrol edemiyorsun iste dogayi, o senden daha ustun. Uy ona, birak kendini...Herkese Kabak koyu kafalari diliyorum, gidin girin o kafaya....Ozge’den Kabak selamlari olsun:)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder