Kabak
koyu anlatılmaz yasanır aslında cidden. Oraya gitmeden o kafayı yasamadan
kelimeler yetersiz kalabilir.
Shambala bence bir album filan cikarmali. Playlistler mukemmel tam atmosfere uygun. Bir komun hayati var gibi ortamda. Herkes birbirine inanilmaz saygılı, toleransli, ayip yok, dedikodu yok, guzel muhabbet var. Gece bari aciyorlar ve inanilmaz guzel kokteyler yapiliyor bu arada.
Doganın icinde olmak, sıfır
gurultu ortamında kafayı dınlemek, tepelerden kus misali manzaraya dalmak, gece
yıldız takımlarının gorulebildigi gokyuzune yeniden tanıklık etmek, hicbir
tanım yeterli degil sanki.
Dalaman havalimanından
gidicekseniz benim gibi sepet olmaya o dolmustan digerine atlamaya kendinizi
alistirin derim. Once dalaman-Fethiye icin Havas’a biniliyor sonra Fethiye
otogarının kosesinden gecen Faralya dolmusuna binilip Oludeniz uzerinden
vadilere cikiliyor. Yolda mutlaka sol taraftda oturun inanılmaz manzaralar var.
Yollar kotu, virajli ve dar bu arada. Sonra Faralya koyu tepesinde inip, Kabak
vadisi icine giden dolmuslara da binip campinge ulasabilirsiniz.
Ben,
Shambala’da bence vadinin en guzel
konaklama yerinde kaldim. Shambala, en tepede konumlanan butik kendi halinde
bir yer.
Denize
yurumek evet 10-15 dakika ama hic koymuyor insana bir sure sonra. Agac evler,
bungalowlar cesit cesit Shambala’da. Odanız olsa da, isterseniz bizim gibi
buyuk alanda pikeleri alip serili yataklarda da uyuyabilirsiniz gokyuzundeki
binlerce ısıldayan yıldızla beraber.
Bazı evlerde asagidaki fotoğraftaki gibi cam
yok. Perde var ve gece acin
perdeyi daliın yıldızlara pufur pufur esintiyle beraber. Isterseniz cibinlik
var her odada sineklerden korunmak icin. Her odanın banyo konsepti farklı ama banyonuzdan asagidaki goruntuye tanıklık etmek ayri guzel:)
Shambala bence bir album filan cikarmali. Playlistler mukemmel tam atmosfere uygun. Bir komun hayati var gibi ortamda. Herkes birbirine inanilmaz saygılı, toleransli, ayip yok, dedikodu yok, guzel muhabbet var. Gece bari aciyorlar ve inanilmaz guzel kokteyler yapiliyor bu arada.
Yemekler tam bana goreydi. Bol
zeytinyagli, sebze ve isterseniz et-balik da var tabii. Ayrıca pecetelikleri fotograflayamadan duramadim:) Bir de havuz var
kuvetten hallice buyuk ama tepeden kocaman bir su akiyor masaj etkisi yaratan.
Havuzun en guzel yani tepeden butun koya, denize bakarak dinlenebiliyorsun
suyun icinde. Bir de her yerde hamaklar, rahat koltuklar, yayılabiliyorsunuz
istediginiz kadar. Hatta aksamdan kalmaysaniz istediginiz yerde uyuyun
istediginiz kadar.
Kabak’in
denizinin icine edilmis ne yazik ki. Sabah erken saatte güzel bir de aksam
6’dan sonra. Bazi campingler izinsiz atıklarını denize dokuyormus ve olusan
manzarayi tahmin edebilirsiniz. Kabak’a deniz keyfi yuzmek icin degil, manzara
doga icin gidin derim. Sahilde kocaman
bir golgelik var altinda oturabilirsiniz ve muzik yapan, birden kalkip dans
etmeye baslayan gruplara taniklik edebilirsinizJ
Biz daha cok bir ust katta cimlerin ustundeki minderlerde yuvarlanmayi tercih
ettik. Bu alan Natural Valley’e ait bir yer ama birsey yemek icmek zorunda
degilsiniz. Diyorum ya Kabak’ta hicbir seye zorunlu degilsiniz, rahat olun herkes o kadar sakin ki. Cimlerin ilerisinde sonda cardak var bir de
orayı oneririm golge olmasi acisindan.
Magaraya giden kayaliklar ve biz |
Camping yolunda bir bar |
Gelelim aktivitelere. Aktivite
demek bildginiz dag kecisi gibi yuvarlana yuvarlana yürümeye alismak, trekking
demek Kabak icin. 1. Aktivitemiz magara icinde yuzmek. Bunun icin koyun sonuna
yuruyun zaten tasların uzerindeki kırmızı isaretler sizi goturuyor bir sekilde.
Sonra asagi inip kayaliklarin uzerinde ziplayin, sular ustunze gelsin,ayaginiz
kaysin ama yine de deneyin. Cok gizli bir yerde, tam kayalikların bitiminde bir
bakiyorsunuz bir magara var iceri dogru. Sonra kayaliklardan atliyorsunuz ve
cup karanlik bir magara icinde yuzme keyfi, disaridaki turkuaz renk suyun
isikla oyunlari, ve doganin muhtesemligi...Telefonla gitmek goze alinmiyor, cantalari
daha tepede birakiyorsunuz cunku magara girisinde canta koymaya yer yok. Tum
gelen dalgalar kayaliklarin ustunde. O yuzden fotograflayamadim dostlar. Ama
gidin bulun yuzun burada derim.
2.
aktivitemiz ise beni benden alan, ve gittiginizde biraz hayal kirikligi yaratan
SELALE. Yok boyle bir tirmanis dostlar. Arkadaslarimla;2 saatlik tirmanma
üzerine suyumuz bitip buharlasmak uzereyken geri donme karari aldik
selaleyi gorme fikrinden vazgecerek hem de.
Aslinda
iki yol var. Kısa yol ve uzun yol. Kısa yol bildigin nehir yatagının ortasından
suların icine gire cika, duz dimdik kayalara tirmanarak giden yol. Biz her Turk
gibi kisa yola girip ilk 5 dakikada pes edip, sonra uzun yolu takip eder olduk. Burasi aslinda Likya yolunun da bir parcasi.
Yolda bir suru yabanci ;Likya yolunu yuruyen insanlarla da tanisip soluklanma
molalarında konusma sansiniz oluyor.
Kesinlikle spor ayakkabi, sicak icin bol
bol su alin yaniniza gideceksiniz. Uzun yoldan sonra biz yanlıs bir yere sapip
selale yolundan ciktik bildiginiz dimdik yere tırmanip sonra olmuyacak diye
asagi butun tas parcalarinin bir adiminla yuvarlanmasi hissi ile geri donduk bir
sekilde. Bir ara dedim buraya kadarmisJ Neyse sonra
selaleyi bulduk bir sekilde ama bildigin bir su birikintisi oyle girip yuzmeler
filan hayal unut. Su iciyorsun daha yukarıdaki kaynaktan doya doya yalnız.
Selale yolundan bir kesit |
Haziran’da
guzel oluyormus, havadan dolayı da kuruyor dediler. Tam 4 saatimizi aldi bu
selale macerasi. Tavsiye edermiyim, ederim ama bilen birisiyle yururseniz ve
donanimli giderseniz daha keyifli olabilir. Bir de tepeden manzaralar super
asagidaki fotograf gibi. Vadi kavramını hissedebiliyorsunuz bu yürüyüs sırasinda.
3.
aktivite ise bir motor kiralanip yan koy Cennet koyuna gitmektir. Cennet
koyundan bir onceki Soguksuyu koyunda diyorsunuz ki iste su, deniz, turkuaz rengi icinde yuzmek
budur. Deniz degil havuz bence..Cennet koyu da cok guzel bakir bir koy.
SOGUKSU KOYU |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder